Dünya büyük değişimler yaşıyor. Dijital ve fiziksel dünyalar artık birleşiyor, teknoloji günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda ve bu teknoloji tarafından üretilen veri, günlük yaşantımızı destekleyen temel bir yapıya dönüşmüş durumda.

Bu yeni dünya yapısıyla birlikte yeni sorunlar ortaya çıkıyor ve bu sorunlar, karmaşık zorluklarla birlikte, fiziksel ve dijital dayanıklılık ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Hükümetler ve işletmeler, bu yeni gerçekliğin gerektirdiği çerçeveyi bulmak zorundalar ki bu, kurumların ve organizasyonların veriden elde ettiği bilgileri korumasını, yorumlamasını ve harekete geçmesini sağlayarak felaketleri öngörmelerine ve azaltmalarına yardımcı olur. Bu çerçeve aynı zamanda felaketlerden sağlam çıkabilmelerini ve felaket sonrası toparlanmalarını da mümkün kılmalıdır.